25 Nisan Dünya Sıtma Günü
Sıtma, Plasmodium parazitinin neden olduğu, paraziti bulunduran enfekte sivrisineğin sokmasıyla insanlara bulaşarak hastalık yapan ve hızlı tedavi edilmediği takdirde ölümcül olabilen bir hastalıktır. Enfekte olmuş dişi anofel sivrisineğinin ısırmasıyla hastalık insanlara bulaşmaktadır. Ayrıca bulaşma kan transfüzyonu, organ nakli, iğne (şırınga) paylaşımı veya anneden fetüse geçiş şeklinde de gerçekleşebilmektedir.
Başlangıç döneminde ortaya çıkan belirtiler hastalığa özel olmayıp pek çok sistemik viral hastalık bulgularına benzemektedir. İlk 7-30 gün içinde baş ağrısı, halsizlik, yorgunluk, kas ve eklem ağrısı ile başlayan sıtma; ateş, üşüme, titreme, terleme, iştahsızlık, kusma ve giderek artan halsizlik ile devam etmekte olup kimi olgularda hızla ilerleyerek kan şekeri düşüklüğü, böbrek yetmezliği, akciğer ödemi, koma bulguları gelişerek kısa sürede ölümcül hale gelebilmektedir.
Sıtma, tüm dünyada en sık görülen paraziter enfeksiyondur. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünya nüfusunun yarısı sıtma riski altında olup bu hastalık nedeniyle çoğu Afrika ve Uzak Asya ülkelerinde olmak üzere yılda yaklaşık 1 milyon kişi hayatını kaybetmektedir. Ülkemizde tarihi çağlardan bu yana büyük salgınlarla uygarlıkları etkilemiş ve binlerce kişinin ölümüne yol açmıştır. Geçtiğimiz yüzyıl boyunca da sıtma önemli bir halk sağlığı sorunu olarak kabul edilmiş ve ciddi bir mücadele yürütülmüştür. Son yıllarda etkili olan kontrol programları sayesinde yerli olgu sayılarının ileri derecede azaltıldığı, tanı konulan sıtma olgularının ise hemen hemen tamamının ya yabancı uyruklu hastalar ya da sıtmanın sık görüldüğü ülkelere çalışmaya giden, seyahat eden kişiler olduğu kaydedilmektedir.
Ülkemizde sıtma etkenini nakleden Anofel türü sivrisineklerin bulunması, düzensiz göçmenler, ülkemizin sıtmanın yayılabileceği subtropikal bölgede yer alması ve iklim değişikliği nedeniyle ortalama hava sıcaklıklarında gözlenen artışlar, sıtmanın endemik olduğu ülkelere seyahat edenlerin ve bu bölgelerden gelenlerin sayısının artması nedeniyle sıtma bulaşının yeniden başlama riski halen devam etmektedir. Bu nedenle sıtma ülkemizde bildirimi zorunlu bir hastalık olup sıtma ile mücadele edebilmek için Eliminasyon Programı yürütülmektedir.
Sıtmadan korunma; sivrisinek ısırıklarına karşı alınacak önlemler ile sıtmadan koruyucu ilaçların birlikte kullanılmasını kapsamaktadır. Sıtmaya karşı önerilen ilaçlar %100 koruyucu olmadığı için sivrisinekten korunma önlemleriyle birlikte kullanılmalıdır. Sıtma açısından riskli ülkeler ziyaret edilecekse veya yaşanılan bölgelerde sivrisinek sokma riski fazlaysa sıtmadan korunmak için uzun kollu gömlek ve pantolon gibi vücutta açık yer kalmayacak şekilde mümkün olduğunca kapalı kıyafetlerin giyilmesi tercih edilmeli. Konaklamak ve dinlenmek amacıyla kliması olan kapalı yerlerde veya kapı ve pencerelerinde sineklik olan yerlerde kalınmalı. Eğer gece dışarıda kalınacaksa cibinlik altında uyunması önerilmekte.
Gebe ve emziren kadınlar, güvenliği kanıtlanmış, Sağlık Bakanlığı ruhsatlı ve onaylı sivrisinek kovucular kullanmalı. Bebeklerin ve çocukların korunması amacıyla bebek arabalarında sivrisineklerden korunmayı sağlayıcı tedbirler alınmalı. Sıtmadan koruyucu ilaç hekim tarafından önerilen dozda ve sürede kullanılmalıdır.