Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda sağlık çalışanlarıyla iftarda bir araya geldi. Davete icabet ettikleri için tüm konuklara teşekkürlerini ileten Erdoğan, tüm sağlık çalışanlarının ramazanını kutladı.
Yurt içi ve dışında görev yapan sağlık personeline de selamlarını ileten Erdoğan, vazife başında şehit düşenler başta olmak üzere hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi.
Ramazanın tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, "Bu mübarek günlerde yoksullarla, mazlumlarla, gariplerle dayanışmasını artıran, ihtiyaç sahiplerine el uzatan, kimsesizlerin kimsesi, mazlumların hamisi olan milletimizin tüm fertlerine teşekkürlerimi iletiyorum. Şükürler olsun ki muazzam bir ruh ve gönül zenginliğine sahip necip bir milletin evlatlarıyız, mensuplarıyız. Hamdolsun ki ramazan ayının manevi ikliminde yardımlaşmasını artıran, ekmeğini muhtaçlarla paylaşan alicenap bir milletin evlatlarıyız." diye konuştu.
Ana öncelik olarak belirledikleri eğitim, sağlık, adalet ve güvenlik alanlarında ülkeyi farklı bir seviyeye getirdiklerini vurgulayan Erdoğan, Cumhuriyet tarihinde görülmeyen atılımları sağlıkta gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Şu anda 81 vilayetin, sadece vilayet merkezlerinde değil, ilçelerine varıncaya kadar hastanelerimiz buralarda görev yapıyor. Ambulanslarımızla, her şeyimizle... Gece yarılarında sıra numarası kuyruklarına girilen, şifa için gelenlerin hasta olarak evlerine geri döndüğü, farklı meslek grupları için farklı hastanelerin olduğu eski Türkiye manzarasına biz son verdik. Hastaların rehin tutulduğu, ölülerin rehin tutulduğu o günlerden bugünlere geldik. İnsanların cenazelerini almak için dahi senet imzalamak zorunda kaldığı bir ülkeyi dünyanın en kapsayıcı ve etkin sağlık hizmetlerinin sunulduğu bir ülke konumuna getirdik."
Her bir vatandaşın yaşadığı yere, gelirine, statüsüne bakılmaksızın en iyi sağlık hizmetlerini alabileceği bir yapı kurduklarını vurgulayan Erdoğan, bununla kalmadıklarını, yurt dışından insanların teşhis ve tedavi için Türkiye'ye geldikleri bir sağlık altyapısı oluşturduklarını kaydetti.
Erdoğan, son 17 yılda ülkedeki mevcut hastanelerin büyük bölümünü yeniden yaparak hastane sayısını bin 536'ya, hastanelerin yatak sayısını 2 kat artırarak 238 bine, MR cihazı sayısını 58'den 892'ye, tomografi cihazı sayısını 323'ten bin 216'ya, diyaliz makinesi sayısını 4 bin 900'den 17 bin 330'a yükselterek teşhis ve tedavi imkanlarını genişlettiklerini söyledi.
Ambulans sayısını bugün tamamı da yeni olmak üzere 618'den 5 bin 148'e ulaştırdıklarını belirten Erdoğan, "Nereden nereye?" diye sordu.
Sağlığa bu kadar önem vermelerinin sebebinin bu olduğunu belirten Erdoğan, "Dikkat edin Avrupa buraya gelmeye başladı, İskandinav ülkeleri hastalarını buraya gönderiyor." dedi.
Şehir hastaneleriyle beraber Türkiye'nin bir devrim yaşadığını ifade eden Erdoğan, 30 büyükşehre, şehir hastaneleri yapacaklarını bildirdi.
Evde sağlık hizmetlerine de değinen Erdoğan, Türkiye'yi 1 milyon 337 bin vatandaşın ayağına sağlık hizmeti götüren bir ülke haline getirdiklerini söyledi.
"Dünyada var mı bunun başka benzeri? Yok" diye konuşan Erdoğan, bunu sadece kendilerinin yaptığını, sağlık personeli sayısını da 378 binden 1 milyon 11 bine ulaştırarak sağlık hizmetlerinin insan kaynağını da güçlendirdiklerini vurguladı.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Tıp fakültelerinin de sayılarını artırmak suretiyle doktorlarımızın gelişini de artıralım. Bakanıma da söyledim, 'Bak hemşire noktasında sağlık meslek liselerine galiba sıcak bakılmıyor. Sağlık meslek liselerinden mezun olanları da biz Sağlık Bakanlığımızın kapsamında değerlendirelim.' Çünkü hasta başına düşen hemşire sayısını artıracağız. Dolayısıyla hemşire noktasında bir zafiyete asla düşmeyeceğiz. Her hasta başına hemşiremizin geldiğini görecek. O öz güven getirecek kendine. Bu yıl içerisinde 29 bin 689 yeni sağlık çalışanını kamuda istihdam etmek için süreci başlattık."
İstihdam edilecek personel sayısının yaklaşık 30 bin olduğunu aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah ilk etapta 12 bin sağlık personelinin alımını gerçekleştireceğiz. Şimdiden hayırlı olsun." dedi.
Bugün, cihazlardan yoğun bakım servislerine, acil sağlık hizmetlerinden nitelikli yatak sayısına kadar adeta kendisiyle yarışan bir sağlık sistemi olduğunu dile getiren Erdoğan, özellikle temel sağlık ihtiyaçlarına erişimde Hakkari'deki vatandaş ile Ankara'daki vatandaşların aynı standartta hizmet aldığını söyledi.
"Şimdi bu hizmet kalitesini bir üst lige taşıyoruz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Adım adım hizmete açtığımız şehir hastaneleriyle Türkiye'deki sağlık hizmetlerinin çıtasını çok daha yükseğe çıkarıyoruz. Bugüne kadar Yozgat, Mersin, Isparta, Adana, Kayseri, Elazığ, Eskişehir, Manisa ve Ankara Bilkent Şehir Hastanelerimizi hamdolsun milletimizin hizmetine sunduk. Böylece dünyanın en modern tesisleri arasında gösterilen toplamda 12 bin yatak kapasiteli 9 şehir hastanemizi ülkemize kazandırmış olduk. Halihazırda 11 şehir hastanemizin yapımı devam ediyor, inşallah Ankara Etlik ve Bursa şehir hastanelerini de yıl bitmeden devreye almış olacağız. 2023 yılına kadar toplam 44 bin 400 yatak kapasiteli şehir hastanesini vatandaşlarımızın istifadesine açmayı hedefliyoruz. Bunun yanında sağlık turizminde de ülkemizi bölgesel bir çekim merkezi haline dönüştürmeye çalışıyoruz. Yıllık 550 bin yabancı hasta rakamına şu anda ulaşmış durumdayız."
Bu rakamın çok önemli olduğuna ve bu sayının her geçen gün daha da arttığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir de güven var. Türk doktoruna, buradaki hizmete Batılı güveniyor. Çünkü bizim hemşirelerimiz, doktorlarımız hastasına karşı çok müşfik. Öyle gururlu, kibirli falan değil. Çok müşfik olduğu için tabii Batı'dan Helga da George da buraya geliyor. Çünkü hasta şefkat ister. Doktorlarımızın kalitesi, o da ortada. Onun için burası bir sağlık havzası haline inşallah geliyor."
Ülke bütçesinde adeta bir kara deliğe dönüşen ilaç ve tıbbi cihaz meselesinde de yerli üretimi teşvik ettiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hastalarımızı mağdur etmeden, kaliteden asla ödün vermeden, yerli ilaç ve tıbbi cihaz sanayimizi inşallah güçlendireceğiz. Türkiye'yi sadece kendi ihtiyaçlarını karşılayan değil aynı zamanda dost ve kardeş ülkelerin ilaç ve tıbbi cihaz taleplerine cevap veren bir ülke konumuna getireceğiz. Atalarımız ne demiş, 'Alet işler, el övünür.' Şüphesiz yeni hastaneler inşa etmek sağlık kuruluşlarımızı en modern, en yeni teçhizatla donatmak önemlidir ancak bunların hiçbiri işini sahiplenen, mesleğini ve hakkını vererek fedakarca yapan bir sağlık personelinin yerini dolduramaz.
Vatandaşlarımızın memnuniyeti ancak sizlerin emeğine sizlerin çabasına bağlıdır. Sağlık çalışanlarımız insan hayatına doğrudan dokunan, Rabbimin Şafi Esma'sına her an şahitlik eden müstesna bir mesleği icra etmektedir. Hekimlerimiz başta olmak üzere sizlerin işlerinizi iyi yaptığınızda aldığınız duaların hiçbir maddi karşılığı olamaz. Dolayısıyla şifa bulmasına vesile olduğunuz insanlar yanında kendi ahiretiniz açısından da bereketli bir görev yapıyorsunuz. Rabbim her birinizden ayrı ayrı razı olsun."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 17 yılda elde edilen başarının asil mimarları olarak gördüğü sağlık çalışanlarına Türk milleti adına teşekkür ederken, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin engellenmesi başta olmak üzere, çalışanların haklarını koruyacak adımları atmayı da İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığıyla beraber kararlı bir şekilde sürdürdüklerini bildirdi.
İftar programına İl Sağlık Müdürümüz Op.Dr. Ahmet Bal ve İlimizde çeşitli sağlık tesislerimizde görev yapan sağlık çalışanlarımız katıldı.